Hani bir oyun tutmaya görsün, hemen nasıl benzerlerini yapabiliriz diye akbaba gibi piyasanın üzerinde tur atmaya başlıyorlar. Mass Effect serisinin göz kamaştırıcı başarısı Obsidian’ın ağzını sulandırmış olacak ki "biz de bu rüzgara nasıl takılırız, az biraz nemalanırız” diye düşündüler sanırım. İçlerinden sivri zekalı biri de "Casus oyunu yapalım, günümüzde geçsin!” dedi ve proje muhtemelen bu şekilde başladı. Fikir güzel ama ürün kötü! Neden mi? Sizi bir alt paragrafa alayım.
Öncelikle oyunun genelinden kısaca bahsedelim. Alpha Protocol (AP), karakterinizi üçüncü şahıs kamerasından yönettiğiniz bir aksiyon oyunu ki Mass Effect oynamış olanlar nasıl olduğunu hemen anlayacaktır. Mass Effect oynamamışlar, Gears of War’u düşünsünler. Tamam! O kadar düşünmek yeter; çünkü fazla Gears of War’a benzetmek aklınızda iyi izlenimler bırakabilir. Oyunda çeşitli şebekelerle irtibata geçerek görev alan bir ajanı canlandırıyorsunuz. AP’nin çok az artısından biri de bu görev aldığınız şebekeler zaten. Her biriyle nasıl etkileşime girerseniz, oyunun hikayesi o şekilde yön bulunuyor; bu konuda hatırı sayılır şekilde başarılı olduklarını söylemem lazım.
Tabii ki bir şebekeye yakın olunca, başka bir şebekeyle aranız açılıyor, biriyle iyi geçinirken diğeriyle aranıza kara kedi giriyor. İletişim konusu, insanlarla nasıl konuştuğunuza ve halka ilişkiler kabiliyetinize bağlı. Bazen halkla ilişkiler oluyor size halkla kaba ilişkiler; konuştuğunuz adamın kafasını "çötönk” diye masaya çarparak 1000 kelime yerine geçen basit bir kol hareketiyle çenenizi yormadan istediğinizi alabiliyorsunuz. İnsanları sorgulayabiliyor, şiddetli konuştuğunuz kadar anlayışlı da davranabiliyorsunuz. Bir Rus’a kaba konuşmak sökmezken, iyi huylu bir ajan olmaksa romantik ortamların kapılarını aralayabiliyor. Elbette ki bu seçimi yapmak için kısa bir süreniz var; aksi halde bilgisayar içlerinden birini seçiyor. Dediğim gibi, iletişim sizin işiniz ve neyi seçerseniz hikaye oraya doğru akıyor az biraz.
Görev alma ve konuşma gibi sıkıcı bölümleri geçtiniz, silahları ve ekipmanı yüklenip ilk görevinize çıktığınız diyelim. Daha ilk çatışmanızda "Yapay zeka bu kadar aptal olamaz!” diyeceğinizden eminim. Önünüze kurbanlık gibi koşan düşman mı ararsınız, solda siper aldığınızı görmesine rağmen kıçını sizin tarafa dönüp sağ tarafa silah tutarak bekleyenini mi ararsınız, çatışmanın ortasında yalı kazığı gibi takılıp ayakta bekleyeni mi ararsınız... Oyunun yapay zekası anlatılmaz, yaşanır. Yapay zeka seviyesine "embesil” diyebilirim ki zeka derecelendirmesinde resmi olarak en alt seviyeyi işaret eder kendileri